Çarşamba, Şubat 06, 2013

Pili Kaşa

                                                                             
                          Yaşları arka arkaya sıraladığım  için midir? Bilemiyorum... Eskileri daha çok anmak istiyor ve çoğu zaman büyüklerimle olan anılarımı hatırlarken buluyorum  kendimi. Bayramları, ramazan sofralarını, büyük bir kalabalıklarla kalktığımız sahur yemeklerini, yeğenlerin, kuzin ve kuzenlerin doğum günlerini...  Hepsi çok debdebeli ve eğlenceli olurdu...  Her kafadan bir ses çıkar, çocuk bağırıntıları hiç eksik olmazdı. Ama son sözü hep babaanneciğim söylerdi... Küçücük, "Karamürsel Sepeti" diye tanımlanır ya... Öylesine ufacık, tefecik bir kadındı sevgili babaannem... Yedi evlat dünyaya getirmiş ama çocuğa doymamış, torunlarını da evlatları kadar, belki de daha fazla seven, sevgi dolu bir hanımcıktı... Bu kadar ufak tefekliğe karşın, çokta otoriter bir yapısı vardı... Mutfağını kimselere bırakmaz, geniş aile olarak oturduğumuz dört katlı evimizin temizliği konusunda, gelinleri ve kızları arasında ayırım yapmadan görev dağılımı yapar, kimseyi kimseye ezdirmeden, işlerin yapılmasını sağlardı.:) Biz çocuklar ise, evimizin arka bahçesindeki taşlık ta oynar, kah kümesteki tavuklara sataşır, kah bir parça kireç taşı ile çizdiğimiz seksek çizgilerinin üzerinde zıplayıp hoplardık... Hayat böylesine kolaydı anlayacağınız biz çocuk milleti için.:) Büyüklerin bu konudaki fikirlerini fazla aktaramayacağım, çünkü onlar da ser verip, sır vermezlerdi. :) Dikkatimi çeken tek şey, her şeyin yolunda gittiğine dair yüzlerindeki gülümsemelerdi. :)
                 Yine bir bayram sofrasından bahsetmek istiyorum sizlere... Dediğim gibi; minnacık babaannem, mutfağını kimselere emanet etmez,onca kalabalığa tek başına yemek yapar, kotarır, koyardı sofraya... Sizlere anlatacağım bu yemek bir Arnavut klasiği... Pili Kaşa... Pili... bilirsiniz "tavuk" demek. :) Anlaşılacağı üzere bu da bir tavuk yemeği ve şeker bayramlarında özellikle yapılan bir yemekti. Kurbanlarda ise tahmin ettiğiniz üzere "kavurma" günün ana yemeği olurdu. Sevgili babaanneciğim;  nereden bilecektik ki; bir gün bilgisayar diye bir teknolojik devrim yaşanacak...benim de bir bloğum olacak... Ve bu güzel yemek burada hayat bulacak... Nur içinde yat. Mekanın cennet olsun. Oradakilere iyi bak babaanneciğim...

Malzemeler: (5-6 kişilik)

- 1.5 kg lık Bütün Tavuk
- 1 Büyük Soğan
- 1 Büyük Havuç
- 1 Su bardağı Un
- 6-7 Diş sarımsak
- 3 Yemek kaşığı Tereyağ
- 3 Su bardağı Tavuk Suyu
- Tuz, Kırmızı biber

Yapılışı:

* Bütün tavuk ayıklanıp, yıkanır. Soğan bütün olarak, havuç iki üç parçaya bölünerek 2 litre haşlama suyuna ilave edilir ve haşlanır.
* Haşlanmış tavuk didiklenerek bir tabağa alınır.
* Tereyağ eritilir ve içine un ilave edilerek kavrulur. Unun rengi döndüğünde ve kokusu çıktığında kavurma işlemi tamamlanmış olur. (Kahve köpüğü renginde)
* Kavrulmuş una, üç su bardağı tavuk suyu ve dövülmüş sarımsaklar ilave edilerek, koyu muhallebi kıvamında pişirilir.
* Servis için pişirilen sos, tabağa dökülür, üzerine didiklenmiş tavuk parçaları atılır. Son olarak, kırmızı biber yağda kavrulur ve tavuk etlerinin üzerine gezdirilir.

Bakır tepsilerin içindeki unutulmaz görüntü, sadece belleğimde... Ne yazık ki aktaramıyorum. :(

AFİYET OLSUN. :)


4 yorum:

  1. allah rahmet eylesin babannenize ve tüm rahmet isteyenlere.
    ellerinize sağlık,eminm çok lezzetli oluyordur.

    YanıtlaSil
  2. Çok teşekkür ederim. Tüm rahmet isteyenlere gitsin iyi dilekleriniz. Lezzetine gelince fırsatınız olursa deneyin derim. Emin olun değer. Sevgiyle kalın.

    YanıtlaSil
  3. supa-sulu ,terbiyeli çorba
    manca -yemek
    günaydın canım,geriye dalmak galiba yaş ile ilgili,ben de sık,sık geriye dönerim,benim en iyi hatıralarım annane köyünden,1-2 ay senede oraya göndererlerdi tükçeyi unutmamak için ,baya kalabalık otururduk sini başına ......
    terbiyeli çorba yaptığımda :supa yaptım derim hep ve kızlarım anlıyorlar ,pile kaşa çok güzel ,ellerine sağılık canım.
    Bir de buraya gelsene :http://rafetagacitligi.blogspot.com/2013/02/eyvah-mimlendim.html

    YanıtlaSil
  4. Günaydın sevgili Mazes :) Ben de büyüklerimin konuşmalarından çok şey kaptım ama unutuyorum yavaş yavaş.:)Anılar çok güzel. İyi ki hatırlamayı nasip ediyor Allah. Diğer bloğuna da geleceğim. Çok keyifli ellerine ve yüreğine sağlık.

    YanıtlaSil