Bugün; bir kızımızı daha mutlu yuvasına uğurlamak üzere ilk adımı atıyoruz ve kına gecesinde toplanıyoruz. O, benim siyah incim. Huyu da, yüzü kadar güzel bir çocuk. En önemli ve takdir ettiğim özelliği ise, anacığına olan saygı ve sevgisi. Kına gecelerini; kız tarafı olduğunuzda çok neşeli yaşayamazsınız.:) Ne de olsa kız sizden çıkıyor...:) Oğlan tarafına gelince... Onlar pür neşe tabii ki... Bunların hepsi şaka... Kız da hepimizin, oğlan da öyle. Çıktıkları yolda mutlu olmaları, her iki tarafın da ortak isteği. Evlilik önemli ve sorumlulukları çok olan bir müessese. Yola çıkarken verilen sözlerin, ilk zor görüldüğünde unutulması ise bir hayli üzücü. Kendi dönemimle, bugünü karşılaştırdığımda çok önemli gelişmeler tespit ediyorum. Bizim zamanımızda; ev işlerine yardımcı olmak, çocuklarla meşgul olmak, alış veriş yapmak erkekliğin şanına dokunuyordu sanki... Ya da, benim şahit olduğum örnekler biraz böyleydi...:) Oysa ki; çalışma hayatında omuz omuza çalışılabiliyordu. Tüm karşı cinslerimi tek potada eritmek gibi bir niyetim yok tabii ki.:) Ama; şahit olduğum gerçekler, büyük bir oranla bunları yansıtıyordu. Gelelim günümüze... Gençler yine omuz omuza çalışıyorlar, iş hayatında...Tek fark; evde de birbirlerine yardımcılar... Bravo diyorum onlara. Eğer hayat müşterek ise; bu, her platformda olmalı. Aynı genç neslimizin tatbik ettiği şekilde.:)
Bu gece, gözyaşı dökecek olan anne Çiğdem. Ben, büyük kızımı evlendirerek ilk deneyimimi yaşadım.:) Çok güzel bir anı da olsa, biliyorum... gözyaşları pınarlarda gizlenemiyor... Ama Çiğdemciğim emin ol, güzel kızın çok mutlu olacak ve bugün hüzünlenip ağlasan bile yarınlarda o iki güzel çocuk seni çok ama çok mutlu edecekler. :)
Yüksek yüksek tepelere, ev kurmasınlar...
Aşrı aşrı memlekete, kız vermesinler...
Annesinin bir tanesini, hor görmesinler... diye devam eder ya... Sen bakma o sözlere, iki kızınla birlikte, iki de oğlun oldu...
Çok mutlu olun çocuklar, o güzel evinizde...
Bu kurabiye, bu gece ki toplantımız için Nilgün teyzenden bir imece çalışması. :) Bir sürpriz daha var.:)))
Malzemeler:
- 1 Yumurta
- 1 Su Bardağı Pudra Şekeri
- 1/2 Paket kabartma tozu
- 200 gr Margarin ( yumuşak oda sıcaklığında - yarısının tereyağ olarak kullanılması önerilir)
- 3 Su bardağı Un
- 1/2 Su bardağı Mısır nişastası
- 10 damla nane aroması
- 1 Çay bardağı Damla çikolata
- 1,5 Yemek kaşığı Granül kahve
- 1/4 çay bardağı Sıcak su
Yapılışı:
* Yumurta, margarin ve pudra şekeri karıştırılarak krema haline getirilir.
* Sıcak suyun içinde granül kahve eritilir ve karışıma ilave edilir.
* Nane aroması ve damla çikolata da ilave edilerek homojen bir dağılım sağlanır.
* Mısır nişastası, un ve kabartma tozu elenerek havalandırılır ve iki üç seferde sıvı karışıma katılarak, kulak memesi kıvamında hamur elde edilir.
* Hamur yarım saat buzdolabında dinlendirilir.
* 0.5 cm kalınlığında açılarak, İstediğiniz şekli vermek üzere kopatlarla şekillendirilir.
* 170 derece önceden ısıtılmış fırında, 15 dakika pişirilir. (Sert olmamaları için, hafif yumuşak olarak fırından alınmalıdır.)
* Ilık hale geldiğinde üzerine pudra şekeri serpilir.
AFİYET OLSUN. :)