Pazartesi, Şubat 24, 2014

Heyecan Güzel Şey...:))


                 Dostlar, cimcimem ve daha birçok arkadaşım soruyor NEREDESİN? :)))

                 Bakın! bu soru sorulunca, eski bir espri ama bence hala güncel, PC'ye " Ne var, ne yok" denmiş gibi hissediyorum.... Ve "hata" veriyorum.:))

                 Şimdi nasıl cevap verebilirimden başlayarak anlatmalıyım:) Böyle başladım...

                         Gerçekten 10 gün ara vermişim kelimelerle dans eden cimcimem hatırlattı:) Mutlaka birşeyler yazıp koymak istiyorum ama ne mümkün...Hepimiz malumu olan kentsel dönüşüm projesi çerçevesinde:=) Mağduriyet yaşayan çoklu itilmişlerden biri olarak bulduk kendimizi:)) Kızımı evlendireceğim evlendirmesine de çocuklara bir ev bulalım ki yaşasınlar diyerek girdiğimiz yolda, nelerle karşılaştık neler... "Zafer kimin" diyecek olursan:)) Tüm engellere ve boş boğazlara rağmen fevkaladenin fevkinde :))) ...Ne demekse? Bir çatı altı oluşturduk. :))

                         Kentsel dönüşüm projesiymiş:))) Gülerim. Asgari ücretin henüz bin lira olmadığı güzel ülkemde, proje gereği evler mal sahipleriyle anlaşılarak alınıyor ve her daire sahibine aylık 1500 liradan az olmamak kaydıyle iki yıllık kira bedeli ödeniyor ve evlerin yapılış aşamasına geçiliyor. Vallahi ev sahibi olanlar için mükemmel...Allah daha çok versin! Hem eviniz yenilenecek, hem kiranız ödenecek... Belanızı aramıyorsanız, mutluluktan uçunuz Lütfen BİR ZAHMET... 

                        Sayısını hatırlamıyorum girdiğimiz emlakçıların, verdiğim iletişim numarasının... Son artık eve dönüyoruz ve ellerimiz boş... Evimize 50 adım ya var ya yok.:) Bir emlakçı daha...Şimdi işin tuhaf tarafı kaç kilometreyi, başı yukarı kalkmış evlerin pencerelerini tarayarak , tutuk bir boyunla yürüdüğümü anlatsam inanmayacaksınız:) Ama eve elli adım kala bulunan bu emlakçı güzel bir erik ağacının, açmış bahar dalları arasına gizlenmiş kalmış.:))) Ve ben görmemişim... Hadi emlakçıyı görmedim. Güzelim erik ağacının bahar çiçekleri ile dolmuş, zamansız gelinliğini giymiş gelin gibi salınan halini nasıl kaçırdım acaba??? İşte muamma olan bu!

                        Madem farkettik, alacağımız cevap kulağımızda... seyirttik adımları o tarafa doğru:)) Anlattık derdimizi, "yeni evlenecek genç bir çifte, temiz bir ev arıyoruz"...İnanın başkaca bir isteğimiz yok.:)) Aldık cevabımızı ama bu defa çok güler yüzlü, cevval bir arkadaş vardı karşımızda. 
- Verin numaranızı, bir yer çıkarsa arayalım sizi...
- "Tabii zaten asli görevimiz bu " dedi iç sesim:)) Verdim ve çıktık.

                       Hava soğuk, geldik evimize oturduk bir sıcak çay...Kahve...Ya ne olursa işte...Ama ayaklarımız mutfağa bile geçecek istekte değil.:)) Yayıldık oraya buraya... Derken bir telefon, tanımadık bir numara...Genelde kayıtlı olmayan numarayı açmam! Ama bu defa olmaz. Sayısını hatırlamadığım kadar yere telefon numaramızı bıraktık. Ya bir ev haberiyse... Açtım :))))) Evet! bir ev haberi. Mutfağa gidip, çay- kahve yapamayan ayaklar, yine ceylan gibi sekmeye başladı.:)) Gittik gördük...Vurulduk geldik:)) 

                      Dün, evlerinin kontratları yapıldı, kuzum kendine teyzesinin evinde yapılacak odasını seçti.  Evi; enine boyuna, zeminden tavana turladı.:)) Heyecanlandı, şakıdı, koştu, oynadı:))) 

                       Ev konusundaki, arayışlarımıza artık son verdik. Cebimden emlakçı kartlarını çıkardım bayağı ağırlık yaptıklarını boşaltınca fark ettim:)) Neyse şimdi de , perdeci, elektrikçi, ...ci,.....çi.......:)) kartvizitleri ile dolduruyorum.:))

                        Bu ev şimdi dört duvar. Yani çimento, boya, sıva, ahşap,demir karışımı... O, evin yuva olması kuzularıma kaldı. Sevgi, sadakat, hoşgörü,saygı ve aşk bu aydınlık evi yuva haline getirecek.

                         Zeynom, oğlum Altan... Hadi   bakalım sıra sizde...:)) Sizi çok seviyorum. Aynı Ceydam ve Onurum gibi... K.D.V'me gelince :))) Onun yeri çok başka...

                          Sevgiler hepinize.


                     

Cuma, Şubat 14, 2014

Çocuklarım "Sevgililer Gününüz" Kutlu Olsun...10....20...50.Yıllarınızı kutlarsınız İnşallah:))

 Son görüntümüz:))


Bu da başka bir açıdan...



                        Yine bir sevgililer günü:)) Tanrı tüm sevenleri birbirine bağışlasın diyeceğim ama gerçekten sevenlere sözüm:)) Akşam benim vatandaşlar yine evde. Kutlamayı evde yapacaklar. Seviyorum bu çocukları:)) Sevgimizi ilan etmek ya da inandırmak için illaki bir yerde yemekte, ya da bir barda mı olmak lazım.? Evde de pekala oluyor. Analarının fazla gerçekçiliği, kızlarında da tezahür etti diyelim:)) Damatlarda kabullendi.:) Ben bu işi, Hadi iş demiyeyim:)) Bu günü, piyasaları canlandırmak adına, araç olarak görüyorum.:) Fazla gerçekçi oldu değil mi? Yok yine de sevenlerin ve sevilenlerin hakkını yememek lazım. Piyasaları canlandırmak adına içeriğini satın aldığım pasta malzemeleri ile çocuklarıma kutlama yapmak için, ben de katıldım furyaya:)) Eh çorbada tuzumuz olsun değil mi? :))
                        Hadi bakalım ikinci kaos:)) Kuzum artık farkında "Sevgililer Günü" nün.:( Annesine, babasını, teyzesine, eniştesini yakıştırdı ama ikimiz açıkta kaldık:))))) Karar veridi sonunda... İkimiz hepsinin sevgisiymişiz:))))
                        Oldu çok şükür!Beş sevgilim var.:)) Herkese birer tane ikimize beşer.....:)))))
                        Can kardeşlerim; Jale- Baki, Serpil - İlhan. Sevgi ile dolu gözleriniz,hep birbirinize baksın:))
                        Sevgililer gününüz kutlu olsun:))


Not: Tarif hafta içi.:)) İçi kahveli ve karamelli:))

Yola böyle çıktım...

Şeker hamuru ile kapladım.

Çiçeklerimi yaptım.:) Onlar hafta arası yapıldılar:)



İşte böyleydi maceramız...:)) Pasta Sezonum açılmıştır:))

Perşembe, Şubat 06, 2014

Yavaştan el alıştırmaya başladım:)





Mini'yi giydirdik:))


 

                       Kuzu hazır babaannedeyken, elimizi ısıtmaya başlıyoruz:)) Pasta için tüyo...Küçük prensesin sipariş kahramanları...

Cumartesi, Şubat 01, 2014

Onbeş gündür Ruhumu bunlarla dinlendirdim...Görsel ve Ruhsal olarak Gelinlik dikmeye hazırlanmak böyle bir şey herhalde:))

                      Kuzucuğumu 15 günde iyileştirebildik çok şükür. Surat, bir çay kaşığı, vücudumuz ise minnacık:)  Toparlanacak kuzu.:) "Oh! çok şükür iyileşti" dediğimiz 5. gün tekrar ateşlendi.:( Onu düşürdük... "tamam artık iyiyiz" derken, ateş 40 lara fırladı. Çocuk yerinden kalkmaz oldu. Meğer gribin ardına, idrar yolları enfeksiyonu bağlanmış.:( Ve yapılan tahlil sonucunda tanıyı sabitlediler. Antibiyotikler ve diğer ilaçlarla tam 15. günde ateşimiz düştü ve yavrucak gözünü açabildi. Bir hafta devam edecek ilaç tedavisinden sonra, tahlil tekrarlanacak. Umarım artık sıkıntı yaşamayız.
                     Bazen insanların umursamazlıkları beni çok endişelendiriyor. Hele söz konusu olan bir çocuksa... Sağlık bilindiği üzere, hiç bir şeyin kaybına benzemez. "Grip... merak etmeyin, geçecek... Panik yapmayın, bu böyle bir virüs... Telaşlanmayın...Herkes böyle atlatıyor.." .Gibi içi doldurulmamış, savsaklandığınızı hissettiren sözcüklerle geçiştirilmek canınızı çokça sıkabiliyor. Ama hekimdir, işini bilir, daha iyisini bilsek onun koltuğunda biz olurduk gibi iç seslenişlerimizle, ruhumuzu serinlettik durduk.:( İyi ki " Bir üç gün daha bekleyelim" önerisine katılmadık ve soluğu başka bir doktorda aldık. Sağolun Berna Hanım, dostluğunuz ve hekimliğiniz için.
                    Sabahtan, akşam saatlerine kadar ağlayan, huyu değişen, yemek yemeyen, uyumayan kuzuyu akşam anne ve babası geldiğinde onlara devrederek, ara sıra kafayı dağıtmak için şu ekranın başına oturdum ve abuk subuk gezindim durdum. Bir yandan; Mart ayından kutlayacağımız doğum günü için yabancı sitelerden pasta görsellerine bakarken, diğer yandan da vintage gelinliklere bakıp, kendimi ruhsal ve görsel olarak kızımın tarafımdan dikilecek gelinliği için hazırladım. "Gönlümü böyle dinlendirdim" desem, kelimenin tam anlamıyla durumumu izah etmek olur.:)
                    Bu arada gezemediğim, yorum bırakamadığım, güzel imalatları ile gözümü şenlendiremediğim arkadaşlarım özürlerimi kabul edin.:) En kısa zamanda açıklarımı kapatmak için söz veriyorum. Sevgiyle kalın.

Gönlümü şenlendirip, keyif veren zerafet örnekleri... Pasta sürprizli olacak :))


Gelin ayakkabısı puant olur mu? :))) Bekleyelim görelim.:)


Zerafet başka bir şey!

                                                                                                                                                                          Dünyaya gelmekte biraz geç kalmış olabileceğimi düşünüyorum. Zevklerim ve yaşadığım zaman örtüşmüyor.:((