Perşembe, Mayıs 30, 2013

Tatsızım...

 


                    Rumeli göçmenlerinden, Muharrem Bey ve Nafiye Hanımın beş oğlundan biriydi... Esasında "iki güzel insanın hayatta kalan yedi çocuğundan biriydi" demek daha doğru olur. Çünkü;  iki de kız kardeşi vardı. Rumeli'den, Balkan Harbi sırasında göçmüşler ve önce İzmir'e yerleşmişlerdi. Daha sonra nasıl olduysa, İstanbul'a gelmişler ve Kadıköy Bahariye'de dört katlı bir ev alarak, o zamanın gerekleri çerçevesinde kocaman bir aile olarak yaşamlarını sürdürmüşlerdi.  Kardeşler, zamanla büyüyüp işlerini, güçlerini tutmaya başlayınca yavaş yavaş evler de ayrılmaya başlamıştı. Yine de çok uzaklara gitmemişler ve büyüdükleri eve yakın yerlerde, kendilerine yeni yeni dünyalar kurmaya başlamışlardı. Kalfaoğlu sokaktaki evleri, yeni doğan yavrularına da kucak açmıştı. Kocaman aile bayramlarda kurulan sofralarda, bir araya gelmeyi ihmal etmez, Ramazan aylarında kurulan iftar sofraları hatıralardan silinemezdi. Nafiye Hanım ve Muharrem Bey; yanında yaşayan evlatları ve eşlerine, öylesine sıcacık ve  adil bir hayat sunmuştu ki; zamanı gelip evden ayrılanlar, gözleri yaşlı  arkalarına bakmadan gidemiyorlardı. Torunlara gelince, hepsinin yaşamı , o güzel hayal evinde başlamıştı.    Bahçesi... oyun alanları, içindeki kümes ise, diğer canlılarla dostluk ilişkilerinin kurulduğu ilk oyun atölyesi olmuştu. Sıcak yumurta yemeği, en iyi sek sek oyununu hep o bahçede öğrenmişlerdi. Akşamları mangal başında, pişerken mis gibi kokan kahveyi, kestane kavurmayı, közlenen ateşteki patatesleri, Mami'nin mırıltıları arasında, çitlenen kabak çekirdeklerini, hep o evde öğrendiler... Hayat her şeyiyle mükemmel giderken;  Muharrem Bey, sonsuzluğa  yelken açtı. Ve... Onunla başlayan uğurlama, dün en küçük oğlunu uğurlarken, hatırlar arasından çıkıp, bir fotoğraf karesine yerleşiverdi.:(
                        Evet... Amcamı kaybettim. Babaannem ve dedemin tekne kazıntısıydı o... Canları gibi severlerdi... Belki aileye katılan son çocuk olup, evin en küçüğü olduğu için...Belki de, konuştuğunda "ölüyü bile güldürür" deyimine harfiyen uyduğu için.  Hoş sohbet oluşu ve güçlü kalemi onu, basın dünyasında güzel yerlere getirmiş, Fenerbahçe Spor Külübünde de haklı bir mevkii olmuştu. İyi bir eş, iyi bir baba, iyi bir konuşmacı, iyi bir yazar,iyi bir sporcu, fanatik bir Fenerbahçeli idi:(... Yolun açık, ışığın bol olsun güzel insan. Uzaklardaki Kardeşime, ayakucunda yatan anneme, yanıbaşındaki babama ve sevdiklerime onları hiç unutmadığımı söyler misin lütfen?...

19 yorum:

  1. Ya Nilgün sonunu böyle beklemeden okuyordum birden şok oldum. Amcanm derken faruk'un babası mı? Uf ya başın sağolsun. Ne denir ki?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Faruğun babası Avni amcam. Son o kaldı Allah ömür versin ona. Uzakta göremiyorum ama yaşıyor çok şükür. O da trafik kazası geçirdi. Ölen Hulki amcam. Sen sporla ilgileniyorsun bilirsin. Taraftarın Hulki Ağabeyi diye köşesi vardı. Hatırladın mı?

      Sil
    2. Bilmez miyim tabi ki biliyorum. Hatta spor sergideki bir maçtan sonra bir yerde karşılaşmış (divan pub mıydı acaba?) sohbet de etmiştik. Faruk, Ahmet Oranos da vardı.

      Sil
  2. Allah rahmet eylesin arkadaşım mekanı cennet olsun..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol Hanifeciğim. Ne yazık ki hayatın gerçekleri. Teşekkür ederim nazik taziyen için.

      Sil
  3. Hiç tanımasam da okurken çok burkuldu yüreğim, canlı tarif ettiğin bahçeli evdeki mutlu aile gözümün önüne geldi, güzel bir film gibi...sonu acıklı bitti:( mekanı cennet olsun, başın sağolsun arkadaşım...:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler arkadaşım. Güzel ve mutlu bir evdi. En güzel anılarım orada. Ve hala ilk günkü gibi duruyor. Sadece içindeki insanların çoğu yok.

      Sil
  4. Başın sağ olsun Nilgün ablacım:(mekanı cennet olsun..

    YanıtlaSil
  5. Nilguncum bu ay sevdigimiz buyuklerimizi kaybetme ayi galiba:(
    Tum ailenize basiniz sagolsun diyorum..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne yazık ki öyle oldu Emelciğim. Hepimiz için son olsun diyorum.

      Sil
  6. Ağlattın beniiiii..

    Allahcc nur içinde yatmak nasip etsin..Mekanı cennet olsun..Sevenlerine sabır ve dayanma gücü versin..

    Ve benim Naim babama ve Kamil babama'da sevgilerimi, dualarımı iletsin..

    Başın sağolsun Nilgüncüm, senin ve tüm sevenlerinin..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vuslatım hepimizin kayıplarının mekanı cennettir inşallah. Kaçınılmaz sona, boynumuz kıldan ince... Bu gece dualarımda onlar da olacak. Sevgilerimi gönderiyorum sana...

      Sil
    2. Canım Arkadaşım,
      postunu şuan okudum,amcanızın vefatını duydum çok üzüldüm,ALLAH gani,gani rahmet eylesin cennet mekanı olsun.Başınız sağolsun canım.Sizlere sabır diliyorum.

      Sil
    3. Sevgili Arkadaşım duyarlı mesajına çok teşekkür ederim. Işıklarda uyusun inşallah tüm kaybettiklerimiz. Türkiye aydınlık yarınlara ışıklı bir yol açmaya çalışıyor. Çok önemli saatler yaşıyoruz. Bu uğurda da kayıplarımız var. Tanrı hepimizin yardımcısı olsun diyorum. Ve sana parlayan bir Türkiye'den kucak dolusu sevgi gönderiyorum. Kalbinin bizimle olduğunu çok iyi biliyorum.

      Sil
  7. Ailem balkan göçmeni olduğu için yazınızın başı dikkatimi çekti ve okumaya başladım.Sonunda bir kayıp haberi görünce çok üzüldüm, başınız saolsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler sevgili yaşam izi. Başsağlığı dileklerine geç cevap verdiğim için özürlerimi kabul et lütfen. Ancak içinde bulunduğumuz günler, buraya bile girmemi olanaksız kılıyor. Aydınlık ve mutlu bir Türkiyede, lezzetli paylaşımlarda bulunabilmek umuduyla...Sevgiyle kal

      Sil
  8. o güzel hayatlar keşke böyle son bulmasaydı ,teselli için sözler sönük kalıyor ,başınız sağı olsun canım arkadaşım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol Mazesim, bir yaprak daha düştü. Çok güzel şeyler gördü,evladı,eşi,torunları hep yanındaydı. Tesellisi bu. Nurda uyusun.

      Sil