Pazar, Mayıs 22, 2016

Yoğurtlu Semizotu ve Fellah Köftesi... Mutfakta terapi zamanı...






                        Tam okul günlerimden kalma bir pazar günüydü... Hani, şu ertesi gün okul olduğunu bildiğiniz ama kendinizi yorgun hissettiğiniz, sınavınız vardır ama, içinizden çalışmanın gelmediği... işte tam o cinsten... Doluya koyarsınız almaz, boşa koyarsınız dolmaz...
                        Televizyonu açsanız hayır bir haber yok, küçük kuzu bile günden etkilenmiş, birisi parmağını değdirse ağlamaya başlıyor ve susmuyor...
                         "Yarabbim bu ne ağırlık" dedim ve attım kendimi mutfağa doğru. Kuzunun annesi geçen gün yediği bir yemekten bahsetti. "Müthişti" diyerek aklıma kazıyıverdi. Anlattığı yemek bizim bildiğimiz fellah köftesi.:) Neden fellahtır onu da bilmem hani... Bizim Hatayımızda çokça yenir ve baharatlı karışımları sevenler gayet iyi bilir. Kestirmeden bulgur köftesi işte:)))
                          Benim ufak kuzu, kısırı sever. Blogda sıkça bahsetmişimdir. Onu seven bunu da sever:) dedim ve mutfakta aldım soluğu, ağzıma da bir şarkı dolaştırıverdim.:)) İşte birkaç zaman, kafamdaki tilkilere istirahat molası verdim.:))
                          Bir marifeti yok arkadaşlar. Köftelerin küçük oluşu, biraz zaman alıyor ancak; yerken harcadığınız zamanı size katlarıyla lezzet olarak iade ediyor.
                          Yapacak olanlara şimdiden afiyet olsun.

Gerekli malzemeler:

Köftesi için:
- 1 su bardağı ince bulgur
- 1+1/2 yemek kaşığı irmik
- 1+1/2 yemek kaşığı un
- 1+1/2 yemek kaşığı biber domates salçası ( ben Antep lezzetini kullanıyorum)
- 1 yumurta
- 1+1/2 su bardağı sıcak su
- Tuz
- 1 tatlı kaşığı (silme)kimyon

Sosu için:
- 1 yemek kaşığı tepeleme biber domates salçası
- 1 olgun domates rendesi
- 2 diş sarımsak
- 1/2 çay bardağı sıvı yağ
- tuz
- Yarım su bardağı (köftelerin haşlama suyundan)

Haşlama suyu:
- 1+1/2 litre su
- Tuz
- 1 yemek kaşığı limon suyu
- 1 yemek kaşığı sıvı yağ

Üzeri için:
- Kırmızı biber ve yağ (yakılmış)

Yapılışı:
* Bulgur, irmik, tuz bir tencereye koyulur. Üzerine sıcak su ilave edilerek 15-20 dakika bulgurların şişmesi beklenir.
* Şişen bulgurların üzerine, un, salça, yumurta, kimyon ilave edilerek özdeşleşene kadar yoğurulur.
* Yoğurulan hamur 10 dakika dinlendirilir ve nohuttan az büyük parçalar alınarak, küçük köfteler yapılır.
* Haşlama suyu, tüm malzemeleri ilave edilerek kaynatılır.
* Köfteler içine atılarak haşlanır. (haşlama suyunu dökmeyiniz)
* Sos için;
* Rendelenen sarımsakla, diğer malzemeler birleştirilir, haşlama suyu ile inceltilir ve koyulaşana kadar pişirilir.
Tabağın hazırlanması:
* Yıkanmış ve kurutulmuş semizotları tabağa yerleştirilir. Üzerine sarımsaklı yoğurt gezdirilir.
* Haşlanan köfteler, hazırlanan sosun içine karıştırılarak, yoğurtlu semizotlarının üzerine serilir.
* Üzerine bir tatlı kaşığı pul biberle yakılmış yağ gezdirilir.

AFİYET OLSUN.

Cuma, Mayıs 06, 2016

Magnolia mı? :))) Nilgün yorumuyla muhallebi mi?






                       Efendimmm:)) 29 Mart da. paylaşmışım son yazımı. Kuzumun yaş günüymüş. "Neredesin" diye soracak olursanız? "Ülkenin karanlık gündeminde kayboldum" diyebilirim. Üzgünüm, şaşkınım ve huzursuzluklarım var. "Elle gelen, düğün bayramdır" derdi annem. Ancak; bu defa elle gelenin, ne olacağı belli değil.
                      Yıllarca didinip, geleceklerini inşa ettiğim çocuklarıma mı üzüleyim? yoksa Doğu Anadolu'da yitip giden gencecik canlara mı? Babasız kalan küçücük çocuklara mı? Evladını kara toprağa teslim eden ailelere mi?
                       Keyfim kaçtı arkadaşlar hemde fazlasıyla... Bunca düşüncenin arasında, mutfağa girsem bile, fotoğraflamak içimden gelmiyor... Fotoğraflasam, yazmak... Anlayacağınız; mutfağımdan değil ama blogdan biraz uzaklaştım. Halbuki; bu pencere bana çok iyi geliyordu. Keyfimi kaçıranlara sesleniyorum... Keyfiniz benden daha fazla kaçsın inşallah!!!
                       Peki! bu gün ne oldu da buradayım? Bir kız kardeşim var. Aynı anne babanın evlatları değiliz. Üstelik yüzünü hiç mi hiç görmedim:) Ancak; uzaktan uzağa haberleştiğimiz halde, benim ruh halimi sezen ve birkaç satırla beni kendime getiren bir kız kardeş:))
                       Sevgili Öznur, vaziyeti ahvalim tam da böyledir.:)) Senin yazını okuduğumda, son yazımdan sonra, kocaman bir nisan ayını devirmiş, mayıs ayından da hatırı sayılır günleri harcamış bulunduğumu farkettim:) Bu arada o kocaman nisan ayında 4 Nisan kardeşimin ölüm yıldönümü, 16 Nisan babama "elveda" dediğim gün ve ne yazık ki, bunca kayıp tarihlerinin buluştuğu bu ayda ben de 60 yaşıma basıp, belediyeden "indirimli kart" hakkımı kapmış bulunuyorum.:)))
                        Sevgiler kucak dolusu hepinize...

Madem ki buradayım, Eh! bari bir de puding tarifi verip kaçayım...

Magnolia Bakery's Banana Puding' i benim yorumumla çilekli bir puding haline geldi...:)

Bir gün de gerçek Magnolia Banana Puding yapıp yayınlayacağım inşallah...

Gerekli Malzemeler.

- 1 litre süt
- 2 yumurta
- 11 yemek kaşığı toz şeker
- 8-10 damla acı badem aroması
- 3 Yemek kaşığı tereyağ (yaklaşık 75 gr)
- 3 yemek kaşığı un
- 4 yemek kaşığı mısır nişastası
- 1 paket sade toz krem şanti

Arası için,
- 10 adet bademli kurabiye (rondodan çekilecek) daha önce yaptığım ve şekillerini beğenmediğim için buzlukta bekleyen kurabiyelere başvurulmuştur:)))) Siz bisküvi kullanabilirsiniz.
Üzeri için: Çilek, toz Antep, ve çilekli soğuk jöle

Yapılışı:

* Toz Krem Şanti haricindeki tüm malzeme, derin bir tencerede, tel çırpıcı ile çırpılıp, muhallebi
kıvamına gelene kadar pişirilir.
* Muhallebinin ilk sıcaklığı çıktıktan sonra, blender ile çırpılarak ılıtılır.
* Ilınan muhallebiye, toz şanti ile edilerek çırpılmaya devam edilir.
* Rondodan çekilen bademli kurabiyeler, kurabiye + muhallebi sıralaması ile kuplara koyulur.
* Üzeri çilek ve toz Antep fıstığı ile süslenir.

AFİYET OLSUN...